Powered By Blogger

31 Mayıs 2014 Cumartesi

Bir film gibiydi, kısa bir film. Bitti. Ne çok hayallerimiz vardı. İçimde bir buz kitlesi var sanki donuyor içim, hissetmiyorum. Karşısına çıkacak gücüm yok. Sanki hayatındaki bütün yük bendim hafiflemiş gibi.
Sanki ben omuzlarımda dünyanın yükünü taşıyorum. Eziliyorum. Unutmuş gibi, ben unutamıyorum.
Keşkeler ezberliyorum sürekli. Keşke söylemeseydim bunları, keşke bitirmeseydim, keşke hiç başlamasaydım...
Ağlasam rahatlayacağım aslında ama diyorum ya dondum işte. Bir daha mesaj atma dedi bana içime oturdu. Onca yaşanmışlık varken bu ağır laflar niye? Hiç mi hatır yok? Beni hiç  merak etmiyor mu acaba? Ben onu çok merak ediyorum. Kolyeyi ve ayıcığı attım dedi acaba gerçekten attı mı? Yaşadıklarımız ölümsüz olsun diye yazıyorum ben o ise içine sıçıyor. Kalpsiz bir adamdan durmuş beni sevmesini bekliyorum benim ki resmen ölüden göt istemek! Ahh benim yarım, ahh benim eksik kalan parçam; bu soğukluk, bu mesafe niye be esmerim? Özledim diye mesaj atsam koşa koşa gelirsin biliyorum ama ya o bende ki gurur?
Önümde bir şişe şarap ve bir kadeh var düşünüyorum. Seni düşünüyorum. Nasıl toparlayabilirim onu düşünüyorum. Zaman diyorlar ya zaman geçtikçe ben seni daha çok özlüyorum.
Neyse katilim ben sana gel demeden kalk gel ben burada bekliyorum. Hem gelirsen şarap da var. Katilim eğer gelirsen içeriz, sarhoş oluruz ve birazda sevişiriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder