Powered By Blogger

9 Mayıs 2014 Cuma

Okulun ilk günüydü lise 2. sınıfa başlıyorduk. Onu daha önce hiç görmemiştim, adını bile duymamıştım. İlk gördüğümde katilimin onun olacağını anlamıştım. Elim, ayaklarım,dilim birbirine dolandı. Ne yapacağımı bilemedim. Bana gelip selam verdi, tatilde bana mesaj atmış ve ben onu terslemişim hatırlamadım bile onu. O gün onunla kavga ettik. Bir anlık nefret ettim. Eve geldiğimde saatlerce onu düşündüm. Geçici bir şey olacağını düşündüm. Ben kendimi biliyorum çünkü; şıp sevdi biriyim, ayran gönüllüyüm, nerede yakışıklı bir çocuk görsem aşık olurum ona. Aradan bir kaç gün geçti gece bana mesaj attı "Polonya'ya gidiyorum istediğin bir şey var mı?".
Çok uzun süre kalacağını düşündüm ama bir hafta kalacakmış. Allah'ım o bir hafta bana bir ömür gibi geldi. Sağımda arıyorum yok, soluma bakıyorum yok... Gelince sınıfta bir süre birlikte oturduk. Bir adamın sesi ezberlenir mi? Ben ezberledim. her harfi vurgulayışını, tonunu... Kokusunu kazıdım burnumun direklerine. O yüzüme üflerken nefesini, ben içime çektim. Biz onunla hiçbir zaman yakın arkadaş olmadık, olamadık. Arkadaş olduk ama aramızda hep bir mesafe vardı. Birbirimize bakarken kaçırdığımız gözlerimiz vardı.
Halimiz böyleyken ben de umutlandım, bir gün olur da belki bana açılır diye. Hep bana, beni sevdiğini söylediğini hayal ettim. Haftalarca, aylarca bekledim. 
Bekliyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder